Engelliler ders kitaplarında nasıl yer alıyor?

0

Engelliler ders kitaplarında nasıl yer alıyor? Engelliler ders kitaplarına ancak merhamet edilmesi gereken bireyler, “engellerine rağmen” başarı gösterebilen “iyi örnekler” olarak girebiliyor. Oysa engellilerin de “normal” bireyler gibi eşit eğitim hakkına sahip oldukları ve onlar için öğrenme ortamlarının yaratılması gerektiği ifade edilmiyor.

ENGELLİLER DERS KİTAPLARINADA NASIL YER ALIYOR?

İstanbul Bilgi Üniversitesi Sosyoloji ve Eğitim Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (SEÇBİR), Toplumsal Haklar ve Araştırmalar Derneği (TOHAD) ile Eğitim Reformu Girişimi (ERG) ortaklığında yürütülen, Sabancı Vakfı Toplumsal Gelişme Hibe Programıtarafından desteklenen Eğitime Eşit Katılım Projesi kapsamında gerçekleştirilen “Ders Kitaplarında Engellilik Araştırması” sonuçları açıklandı. Buna göre, engelliliğe kitaplarda yaygın bir şekilde yer verilmiyor. Ders kitaplarındaki metinlerde, okuma parçalarında, görsellerde yer verilen kişilerin yalnızca yüzde 3’ü engelli. Engelli karakterler gösterilirken beraberinde üzüntü, acıma ve merhamet gibi duygulara sıklıkla gönderme yapılıyor.

10 BRANŞTAN 37 KİTAP İNCELENDİ

Türkçe, Matematik, Fen Bilimleri, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi, Sağlık Bilgisi, Psikoloji ve Sosyoloji olmak üzere 10 farklı branştan, hem Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) hem de özel yayınevleri tarafından basılan toplam 37 kitap incelendi. ‘Ders Kitaplarında Engellilik’ çalışmasında öne çıkan bulgular şöyle:

EN FAZLA ORTOPEDİK ENGELLİLİK TEMSİL EDİLİYOR: 20 ders kitabında toplam 31 engelli karakter kodlandı. Yazılı içerikte yüzde 31, görsel içerikte yüzde 62 ortopedik engellilik en fazla temsil edilen engellilik türü.

‘ENGELİNE RAĞMEN’ BAŞARILI OLANLAR: “Azimle”, “engeline rağmen”, “her şeye rağmen’ başarılı olan engelli bireylerin eşit katılımı için devlet tarafından alınması gereken tedbirler ve sağlanması gereken düzenlemelere dair bir bilgilendirme yapılmıyor, başarı gösteren engelliler ise kahramanlaştırılıyor.

ÜZÜNTÜ VE MERHAMET DUYGULARINA GÖNDERME YAPILIYOR: Engellilik “yardım temelli” bir eksende temsil ediliyor. Engelli karakterlerin görünürlüğü beraberinde üzüntü, acıma ve merhamet gibi duygulara sıklıkla gönderme yapılıyor, “engelli kardeşlerimiz”, “engelli çocuklarımız” ifadelerine başvuruluyor.

‘NORMAL’ OLAN ‘SAĞLIKLI OLMAK’: Sağlık Bilgisi ders kitaplarında engellilik tıbbi yaklaşımla ele alınıyor ve tedavisi hedefleniyor. Sosyoloji ve Psikoloji kitaplarında “normal” olmak “sağlıklı olmak” olarak tanımlanıyor. Engelliler “toplumsal sorun” olarak nitelendiriliyor. “Sağlık: Sadece hastalık ve sakatlık olmaması değil, tam bir iyilik hali” tanımı yer alıyor. Bu tanımda sakatlık, hastalık ile birlikte anılarak sağlıklı olma halinden dışlanıyor. Bir Sağlık Bilgisi kitabında “Sağlıklı bir toplum sağlıklı bireylerden oluşur” ifadesinin yer alması sağlıklı olmayan bireylerin “toplum için faydalı olmayan bireyler” olarak nitelendirilmesine yol açtığı söylenebilir.

ENGELLİLİK OLAĞANLAŞTIRILMIYOR: Engellilik ders kitaplarının genelinde değil, yalnızca belli temalar dâhilinde temsil edilmektedir. Bu temalar Hayat Bilgisi ders kitaplarında yer alan Farklılık, Türkçe ders kitaplarında İletişim ve Fen Bilimleri kitaplarında yer alan Beş Duyu temaları. Engelliliğe dair içerik, okuma parçaları gibi öğelerle temaların belirli noktalarına iliştiriliyor. Engellilik ders kitaplarının genel söyleminde yer almıyor, olağanlaştırılmıyor.

DERS KİTAPLARI DÖNÜŞTÜRÜLMELİ

Raporda yer alan tavsiyeler ise özetle şöyle:

-Öğrencilerin, dolayısıyla toplumun, engelli bireylerin hak öznesi olduklarına dair bilgilendirilmeleri ve farkındalık kazanmaları amacıyla ders kitaplarının dönüştürülmeleri gerekli.

– Engelli bireylerin eğitime tam ve etkin katılımları için ders kitaplarının yanı sıra, eğitimin bütün unsurları, eğitim kurumlarının fiziksel erişilebilirliğinden sınıf içi uygulamalara kadar kapsayıcı bir yaklaşımla ve farklılıklar gözetilerek dönüştürülmeli.

-Eğitimcilerin engelli hakları ve engellilere yönelik kamusal sosyal destek programları konusunda bilgi sahibi olmaları, engelli bireylerin haklarından ve destek programlarından yararlanmaları amacıyla yönlendirme yapmaları önemli.

– Ders kitaplarında engellilik kimlikleştiriliyor ve engelli bir karaktere yalnızca engelliliğinden ötürü yer veriliyor. Oysaki engelli karakterler çeşitli toplumsal rollerde ve toplumsal hayata katılırken temsil edilmeli.

-Engellilerin eğitim dışındaki yaşam koşullarının da hesaba katılması gerek. Bunun için engelli bireylerin karşı karşıya oldukları gelir yoksulluğu ve sosyal dışlanma risklerini ortadan kaldıracak bütüncül bir sosyal politika yaklaşımına ihtiyaç duyulmaktadır.

‘BİRBİRİMİZDEN ÜSTÜN DEĞİLİZ’

Sabancı Vakfı Genel Müdürü Zerrin Koyunsağan: Sabancı Vakfı’nın hedefi engellilerin tam erişimi. Fiziksel erişim önemli ama yeterli değil. Mesela ders kitaplarında engelliliği farklılık, acınması gereken bir durum olarak gösteriyorsanız onu okuyan çocuklar da o şekilde alışıyorlar. Günlük hayatta da, yazarlarda da, ders kitaplarında da bir algı mevcut. “Ayakları tutmuyordu ama çok azimliydi çok iyi bir yazar oldu.” Azimli olmakla ayaklarının tutmamasının ne alakası var. Engellilik çözülmesi gereken bir sorun olarak görülüyor. Algıyı yaratmak, acımanın önüne geçmek lazım. Birbirimizden üstün değiliz, bunu fark etmemiz lazım. Öğrencileri küçüklükten itibaren bu olguyla karşılaştırırsak aslında sürecin olması gerektiği gibi işlediğini de göreceğiz.

‘ENGELLİLİK BİR TRAJEDİYMİŞ GİBİ GÖSTERİLİYOR’

SEÇBİR Proje Koordinatörü Melisa Soran: Ders kitapları toplumsal algıyı değiştirecek çok önemli bir araç. Engelliliği kitaplarda hep farklılık gerektiren konularda görüyoruz. Fark, engellilikte bir fark ama olağan değil. Engellilik toplumsal düzen, düzenlenmediği için engelleniyor. Bireysel bir çözüm değil toplumsal bir çözüm üretmemiz gerekiyor. Engellilik bir trajediymiş gibi gösteriliyor. Oysa söylem ‘Engellilerin benim yardımıma ihtiyacı yok, engellilerin hakları var ve devletin yükümlülüğü bu haklarını hayata geçirmek’ olmalı. Kitaplarda ‘devleti yükümlülüğünü yapmaya çağırmak’ hiç görmediğimiz şey. Tüm eğitim materyallerinin farklı engellilik halleri gözetilerek erişilebilir şekilde yayınlanması meselesinde de ciddi baskı yapmak gerekiyor. Bu mücadelede öğretmenler çok önemli. Hem özel hem de devlette 50 kişilik bir çekirdek kadromuz var.

Paylaş

Yorumlar kapatıldı

  • palembang4d
  • palembang4d
  • palembang4d
  • palembang4d
  • palembang4d
  • palembang4d