Otizmli Süleyman artık üniversiteli oldu

0

22 aylıkken otizm tanısı konan Süleyman, küçük yaşlardan itibaren oldukça meşakkatli bir eğitim sürecine başladı. Tohum Otizm Vakfı’nda uygulamalı davranış analizine dayalı eğitim alan Otizmli Süleyman, yaşamının büyük kısmını ailesinin edindiği ‘gölge öğretmen’le geçirdi. Babası, normal akranlarıyla bir arada olabilmesi için onu devlet okuluna göndermek istedi.

Başvurdukları her kurumdan önce geri çevrilen aile, uzun uğraşlar sonucu onu okutabilmeyi başardı. Güzel Sanatlar Lisesi’ni bitiren Süleyman, şimdi yüzde 50 burslu kazandığı İstanbul Aydın Üniversitesi’nde Çizgi Film ve Animasyon Bölümü’nde okuyor.

Süleyman Öztürk, 1996 yılının Kasım ayında doğdu. 22 aylık olana kadar, ailesi onda diğer çocuklardan farklı bir durum gözetmedi. Fakat kendisine seslenildiğinde bakmıyor, daha çok yalnız kalmayı tercih ediyordu. Ailesi bu durumu bizim oğlumuz ‘cool, herkese pas vermiyor’ şeklinde karşılasa da dedesinin tavsiyesiyle bir doktora gittiler.

Süleyman’a ilk otizm tanısı 22 aylıkken, Çapa Tıp Fakültesi’nde konuldu. Baba Mustafa Öztürk, o günleri şöyle özetliyor; “O zaman otizm hakkında tek bildiğimiz Dustin Hoffman’ın ‘Rain Man’ filmiydi. Durumu öğrenince eşim de, ben de yıkıldık. Tavsiye üzerine, doktor Yankı Yazgan’a gittik. Kendisinin otizmle ilgili yaptığı tanımlamayı, hala unutmam: ‘Düşünün ki fabrika çıkışı bir araba alıyorsunuz ancak arabanın lastikleri patlak, motoru yağ yakıyor, boyası bozuk… Siz de epey uğraş, para ve emek harcayarak bu arabayı yenileyeceksiniz. Dört dörtlük olmasa da, bu eğitimle düzelebilecek bir durum.’

BAŞVURDUĞU HER KURUMDAN GERİ ÇEVRİLDİ
O süreçten itibaren Süleyman, özel eğitimler almaya başladı. Ailesi, onunla ilgilenmesi için bir ‘gölge öğretmen’ edindi. Babası normal akranlarıyla bir arada olması için Süleyman’ı devlet okuluna göndermek istedi. Ancak bunu kabul ettirmesi pek kolay olmadı, başvurdukları her kurumdan önce geri çevrildiler. Uzun süren uğraşlardan sonra Süleyman, diğer öğrencilerden farklı olarak okula ‘gölge öğretmen’le gitmeye başladı. Süleyman, öğretmeni ve ailesi okulun yanı sıra Özel Tohum Vakfı Özel Eğitim Okulu’nda da uygulamalı davranış analizi eğitimleri almaya başladı.

BABASI ONUN İÇİN İŞİ BIRAKTI
Güzel Sanatlar Lisesi mezunu olan Süleyman, resim ve müzikle ilgileniyor. Bu alanda sertifikalar aldı. Uzun süre piyano çaldı. İnternete ve arabalara büyük merak duyuyor. Süleyman, geçtiğimiz günlerde %50 bursla İstanbul Aydın Üniversitesi Çizgi Film ve Animasyon bölümünde okumaya başladı. Şimdilerde babasıyla birlikte okula gidip gelmeyi öğreniyor. Bir süre sonra kendi başına bunu yapmaya başlayacak. Birçok hayali, hedefi var. Çizgi film yapmak, evlenmek, kendisine ait bir evde yalnız yaşamak gibi…

Endüstri mühendisi olan Mustafa Öztürk, Süleyman’a teşhis konulduktan sonra işle bağlantısını yavaş yavaş kopardı ve 30 yıllık şirketini kapamak durumunda kaldı. Şimdi emekli, ‘Benim işim Süleyman’ diyor. Birlikte geçen yıl bir tiyatro oyununda sahne aldılar. Oğlu için nice hayalleri olan bir baba. Sadece oğlu için değil, otizmli diğer çocuklar için de birçok hayal, umut taşıyor. Tohum Otizm Vakfı’nda iki yıl okul aile birliği başkanlığı yapan Mustafa Öztürk, her platformda otizmli çocukların hakkını savunmaya devam edeceğini söylüyor. Baba Öztürk son olarak devlet kurumlarına da şu çağrıyı yapıyor; “Eğitim haktır ve devlet, ayrım yapmadan, eğitim gereksinimlerini her çocuğumuz için sağlamalıdır. Artık hiçbir çocuğumuz “yeterli altyapımız yok” bahanesi ile okul kapısından geri çevirmemelidir… Ancak bu şekilde yarınlar çok daha güzel olacaktır”

OTİZM NEDİR?
Otizm, doğuştan gelen ve genellikle yaşamın ilk üç yılında fark edilen karmaşık bir gelişimsel bozukluktur. Otizmin, beynin yapısını ya da işleyişini etkileyen bazı sinir sistemi sorunlarından kaynaklandığı düşünülmektedir. Çocuğun çevresi ile yeterli sosyal ilişkiler kuramaması, dil-iletişim alanında belirgin gelişimsel sorunlar göstermesi ve takıntılı davranış biçimlerine sahip olması ile tanımlanır. Otizmin genetik temelleri olabileceği, çevresel faktörlerle tetiklendiği görüşü hakimdir. Dünyada otizmin görülme sıklığı 68’de 1’dir. Dünyada kabul edilen 68’de 1 oranını ele alarak Türkiye için yaptığımız nüfus projeksiyonuna göre, ülkemizde 0-18 yaş yaklaşık 352.000 otizmli çocuk ve gencimiz, eğitim, sağlık ve sosyal hizmetlerden faydalanmak için beklediği söylenebilir. Bilimsel araştırmalar, erken tanı ve doğru bir eğitim yöntemi ile yoğun olarak eğitim alan çocukların yaklaşık yüzde ellisinde otizmin belirtilerinin kontrol altına alınabildiğini, gelişim sağlanabildiğini, hatta bazı otizmli çocukların ergenlik yaşına geldiklerinde diğer arkadaşlarından farkları kalmadığını göstermektedir.

Paylaş

Yorumlar kapatıldı

  • palembang4d
  • palembang4d
  • palembang4d
  • palembang4d
  • palembang4d
  • palembang4d