23-24 Kasım’da yapılacak TEOG birinci dönem sınavlarna sayılı günler kaldı. Uzmanlar, özellikle sınava yüklenen anlamın öğrencilerde sınav stresini ve kaygı seviyesini artırdığına dikkat çekiyor. Yaklaşan TEOG sınavı öncesinde konu ile ilgili bilgilendirme yapan Psikolog Sena Sarı, kaygıya sebep olan diğer etkenleri ise “Aile ve çevrenin hedeflerinin öğrenci için ulaşılmaz olması, kaygılı anne-babalar, sık sık eleştiriye maruz kalma, sık sık başkalarıyla kıyaslanma, olumsuz düşünmeye yatkın kişilik yapısı, yeterli ve düzenli ders çalışmama” olarak sıraladı. Bu etkenlerin kaygı düzeyini artırması ile de öğrencilerde öğrenme ve başarı seviyesi azaldığını belirten Sarı’nın önerileri ise şöyle:
ANNE VE BABALARA İLETİŞİM HALİNDE OLMALI: Öğrencilerin kaygı duydukları konularda neler yapacaklarını bilmeleri gerekiyor. Bu anlamda anne ve babalara büyük görevler düşüyor. Anne ve babalar çocukları ile sürekli iletişim halinde olup mümkün olduğunca onları dinlemeye çalışmalılar.
NEFES EGZERSİZİ KAYGI SEVİYESİNİ AZALTIR: Ders çalıştığı süreler ve içinde bulunduğu ortamları dikkate alarak, motive edici şekilde desteklemeliler. Sınavların onların kişiliğini değerlendiren bir ölçü olmadığını, kazanmak kadar kaybetmenin de hayatın bir parçası olduğunu her fırsatta dile getirmeliler. Diğer yandan sınav stresini ve kaygısını yaşayan çocuklar bazen farkında olmaksızın nefeslerini tutarlar. Yapılacak nefes egzersizleri de sınav stresini ve kaygı seviyesini azaltmada en büyük destekçilerden biri.
PROTEİN AĞIRLIKLI BESLENİLMELİ: Sınavın yarattığı stres ve kaygının bir diğer olumsuz etkisi ise, beyinde salgılanan norepinefrin, adrenalin gibi uyaranların öğrenme için gerekli olan protein zincirlerinin kurulmasını engellemesi. Bu noktada öğrencilerin sınav öncesi beslenmelerinde proteinli gıdalara ağırlık vermeleri büyük önem taşıyor.
