Günlük hayatta iletişim kurarken dahi büyük önem taşıyan sözcükler, çocuklar büyüdükçe de kullanım şekilleri ve alanları da değişiyor. Bebekken sıklıkla kullandığımız sevgi sözcüklerine ek olarak çocuklar büyüdükçe, kızma ve hatırlatma sözcükleri de hayatımızın içine girmeye başlıyor. İstanbul Kültür Eğitim Kurumları Psikoloğu Dilara Çalışkan, anne babalar için çocuğunuzla iletişim kurarken nelere dikkat edilmesi gerektiğini anlatıyor:
GÜNDE 30-60 DAKİKA BİRLİKTE VAKİT GEÇİRİN: Deneyimler, davranışları olumlu veya olumsuz yönde şekillendiriyor. Çocuğunuzla iletişim kurarken çocukların dikkat çekmek için farklı davranışlar içerisinde olabileceğini, bu durumda bazı sorumluluklar gerektiğini unutmayın. Çocuğunuzla etkin vakit geçirin. Tüm gün ebeveynlerinden ayrı kalan bir çocuk, ebeveynlerinin dikkatini çekebilmek için farklı davranışlarda bulunabilir. Bu durumla en iyi başa çıkma yöntemi günde 30-60 dakika arası çocuğunuzla etkin vakit geçirmek olacaktır.
GEREKSİZ UYARILARA DİKKAT: Derslerinde başarılı olan bir çocuğa sürekli ders çalış uyarısı vermek bir süre sonra çocukta öfke duygusunun oluşmasına neden olabiliyor. Öfkelenen çocuk rutininde ders çalışırken anne- babasına zıt gitmek için ders çalışmayı bırakabiliyor. Çocuğunuzla iletişim kurarken çocuğun yaşına uygun sorumluluk ve görev vermeye dikkat edin. Yapılan uyarıları çocuklar zaman zaman duymayabiliyor veya gerçekleştirmeyebiliyor. Bunun nedenlerinden biri çocukların hazzı erteleme dürtüsünün yetişkinlerinki kadar kolay olmaması. Ebeveynler, çocukları olumsuz davranışlarda bulunduğunda ‘ben sana demiştim’ demek yerine, çocuklara koşulsuz sevginin gösterilmesinin daha doğru olacaktır. “Ben sana demiştim” hatırlatması çocukta suçluluk duygusu yaratıp, ilerleyen süreçlerde düşünce hataları yaşamasına sebep olabiliyor. Bu yüzden her durumda çocuklara koşulsuz sevgi ve koşulsuz güven duygusunun verilmesi öneriliyor.
KOŞULSUZ SEVGİYİ GÖSTERİN: Bir çocuğun yaşı ne olursa olsun, temel ihtiyacı koşulsuz sevgidir. Bu nedenle çocuğunuzla iletişim kurarken, çocuğa yanlışlarını söylerken, onu ne kadar çok sevdiğinizi ve ne olursa olsun sevginizde asla değişiklik olmayacağını çocuğunuza anlatmanız gereklidir. Yapmamız gereken şey, çocuğumuzun yapmasını istediğimiz şeyleri, önce kendimizin yapmasıdır.
