Çocuklar ve toplum için sürpriz istemiyoruz

0

Çocuklar ve toplum için sürpriz yapmak istemiyoruz. Millî Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, 3 yıllık bir takvim açıkladıklarını söyleyerek, şöyle dedi: “Beklentiler, tamamen takvim doğrultusunda oluşturulduğundan herkesin rahatlamasını bekliyoruz. Çünkü çocuklar için, toplum için bir sürpriz yapmak istemiyoruz.”

Millî Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, dördüncüsü düzenlenen Microsoft Eğitim Teknolojileri Zirvesi´nin açılışında konuştu. 2023 Eğitim Vizyonu kapsamında açıklanan takvime göre işlemlerin yürüyeceğini, bu yüzden de çocuklar ve toplum için bir sürpriz olmayacağını belirten Selçuk, şöyle konuştu: 

ÇOCUKLAR VE TOPLUM İÇİN SÜRPRİZ YAPMAK İSTEMİYORUZ

“3 yıllık bir takvim ilan ettik, hangi işleyiş gerçekleştirilecek paylaştık. Bakanlık olarak bunu paylaşmak gibi bir zaruretimiz yoktu, biz özellikle istedik. Çünkü topluma bir taahhütte bulunmak istiyoruz. ´Biz şu ay, şu sene, şu yıllar içerisinde şu faaliyetleri hayata geçirmeyi hedefliyoruz. Lütfen buna şahit olunuz, bunu birlikte başarabiliriz.´ diyoruz. Yoksa hiç hedef koymaksızın ´Bakalım ne olacak?´ düşüncesiyle bir şey yapmak bizim taahhüdümüzün sahiciliğini zayıflatır. ´Bakanlıkta ne yapılıyor ve ne yapılacak?´ sorusu aslında çok net. Beklentiler, tamamen takvim doğrultusunda oluşturulduğundan herkesin rahatlamasını bekliyoruz. Çünkü çocuklar için, toplum için bir sürpriz yapmak istemiyoruz. ´Geçen hafta böyleydi, bu hafta böyle olacak.´ gibi bir durumla karşılaşsın istemiyoruz insanlarımız.

´Bizim de heyecanımız var, biz de bir şey katmak istiyoruz.´ diyor. Lütfen birikiminizi bizimle paylaşın çünkü biz bu birikimi çocukların göz ışıltısını artırmak için istiyoruz, doğmamış çocuklarımıza olan vebalimizi yerine getirmek için yapıyoruz.

TEKNOLOJİYİ DİKKATLİ KULLANMAK GEREK

Teknoloji insanlığı çok büyük ölçüde kendi tekamülü içerisinde zenginleştirdi, güzel hedefler ortaya koydu. Ancak teknolojiyle araçlarda çok zengin ama amaçlarda fakir bir yönelime doğru gitme riski de bulunuyor. Teknolojinin doğa, insan ve kültür üzerindeki etkilerini gözden geçirirsek, bunun kontrol edilmesinin çok önemli olduğunu ifade edebiliriz. Zira bu çok kolay bir şey değil. Çünkü bir diyabetik duruma yol açabilecek kadar teknolojinin haz ve arzu merkezli bir etkisi var. Dolayısıyla bu arzudan ve hazdan kaynaklanan istek nedeniyle teknolojiden zarar görme olasılığımız yüksek. Kolayca kontrol edilebilir bir şey olduğunu düşünmüyorum, örneğin aşırı kullanım sonucunda ortaya çıkabilecek zararların özellikle çalışılması gerekiyor. Bu çalışılmadığı takdirde çocukların hizasının bozulması söz konusu olur. Çocukların hizasının bozulması, insanlığın hizasının bozulması anlamına da geliyor.

Eğitim düzeyi yükseldikçe obezite, çevre kirliliği, silahlara yatırım, teknolojinin öldürme gücünün artması bir şeylerin yanlış yapıldığı anlamına geliyor. Bunu düzeltmek yine eğitim marifetiyle olacak.  Bir eğitim sisteminden söz ediliyorsa, muhakkak bir felsefeden söz etmek gerek. Eğer bir felsefe kurmazsak, ortak bir dil inşa etmiş olmayız. Felsefeyi kurduğumuzda ortaya çıkacak ortak dil, ortak bir anlam, ortak bir ideal, ortak bir gelecek perspektifini de besleyecektir.

BİZİM İÇİN TEKNOLOJİ NEDİR?

Bizim için teknoloji suyun içine giren şeker gibidir yani sistemin içine sızması gereken ayrı bir araçsal kategori olarak olmaması gereken bir nesnedir. Bundan dolayı teknolojinin çok sıradan, doğal, normatif bir şekilde hatta öğrenciler, öğretmenler tarafından kullanılmasını beklemek bizim işimiz. Bir faaliyet içinde teknoloji iletişiminden ziyade yapılan işin kendisinde araçsal bir nitelik içeren bir bakış açısına ihtiyacımız var teknolojiyle ilgili olarak.

 

 

Paylaş

Yorumlar kapatıldı

  • palembang4d
  • palembang4d
  • palembang4d
  • palembang4d
  • palembang4d
  • palembang4d