Yarıyıl tatili reçetesi: Doğru planlama

0

18 milyon öğrenci yarıyıl tatilinde. Ailelere ise 15 günlük sömestr tatilinde çocuğun verimli vakit geçirebilmesi için büyük görev düşüyor. Yarıyıl tatilinde ders çalışmaya devam mı etmeli? Sadece dinlenme ve eğlenceye mi vakit ayırmalı? İkinci dönem okula dönerken uyum güçlüğü yaşamamak adına neler yapılmalı? İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Rehberlik Koordinatörü Murat Acet, öğrenciler ve ailelerin merak ettikleri soruları yanıtladı.

TV, BİLGİSAYAR VE UYGKU SÜRELERİNİN ARTTIĞI BİR DÖNEM: Hem öğrenciler hem de aileler açısından tatil; öğrenme etkinliklerinin azaldığı boş zamanların arttığı, bir başka deyişle TV-tablet-bilgisayar başında geçirilen zamanların ve uyku sürelerinin uzadığı bir dönem olarak algılanabiliyor. Öğrenciler tatil başladığı zaman ne yapacaklarını bilmeden bir kafa karışıklığı yaşıyor. Yarıyıl tatili hem ikinci döneme hazır başlamak hem de zihinsel ve bedensel olarak dinlenmek gibi fırsatları da beraberinde getiriyor.

ZAMAN PLANLAMASI YAPILMALI: Rutin yaşam akışınızın değiştiği bu dönemde yoğun ve yorucu geçen bir dönemin değerlendirmesini yapmak, eğlenmek ve dönem içinde ertelenen etkinliklere ve ihtiyaçlara zaman ayırmak en doğal hakkınız. O halde bu noktada yapılması gereken ilk ve öncelikli adım, tüm aile bireylerini kapsayan ve onların katılımının sağlandığı bir zaman planlaması olmalıdır.

KARNE SONUÇLARI KABUSUNUZ OLMASIN: Hepimiz çok iyi biliyoruz ki, ülkemizde tatil, karnelerin dağıtılmasıyla başlıyor ve çoğu zaman karne sonuçları hiç istemesek de tatilin nasıl geçeceğini belirliyor. Genellikle sınav ve karne sonuçları aileler tarafından eğitim- öğretim sürecinin tümünü kapsayan bir genellemeyle değerlendirilebiliyor. Oysa öğrenme hem doğal, hem hızı ve ilerleyişi açısından kişisel bir süreçtir. Bu noktada öğrenme aksaklıklarının büyük bir çoğunluğu planlama, isteksizlik ve doğru çalışma yöntemlerinin eksikliğinden kaynaklanmaktadır.

PLANLI VE GAYRETLİ BİR ÇALIŞMA: Ayrıca kişisel özellikler, ilgi ve istekler çerçevesinde öğrencilerin her şeyi istenilen düzeyde öğrenme şansı olmayabilir. Eğer öğrenme sürecine bir ölçüt belirleyeceksek, bu en doğrusundan “planlı ve gayretli bir çalışma” olmalıdır. Doğru sorular, gerçekçi hedefler ve gayretle başlayan bu öğrenme yolcuğu ne kadar zorlu olursa olsun karşılığını elbet bulacaktır. Bu yüzden karne sonuçları doğru değerlendirilmeli, öğrencinin olumlu yönlerine vurgu yapılarak, zayıf ve geliştirilmesi gereken yönler konusunda teşvik edilmesi sağlanmalıdır. “Çalışkan-tembel” ikilemine ve “sınıf arkadaşı ya da komşu çocuğunun başarısıyla kıyaslanmaya” hapsolan öğrencilerin olumlu yönde gelişim göstermeleri mümkün olmadığı gibi telafisi güç olumsuz süreçler doğurduğu bir gerçektir.

TATİLDE ÇALIŞMALI MI?: Kaliteli bir tatil planlamasının odağında, öğrencilerin ilgi ve taleplerine yönelik iyi vakit geçirme istekleri ön planda yer alıyor. Ancak öğrenme zamana yayılan bir süreç olduğundan var olan eksikleri gidermek, geçmiş öğrenmelerin kalıcı olmasını sağlamak ve öğrenme kayıplarını en aza indirmek için dengeli bir çalışma stratejisi hazırlanması daha uygun görünüyor. Murat Acet böylesi bir planlamada öğrencilerin 2 temel prensibi göz önünde bulundurmaları gerektiğini vurguladı: “Birincisi bir tekrar programınız olsun. Özellikle hata yaptığınız konuların tekrarı, geçmiş öğrenmelerin hatırlanmasını sağlayarak ikinci döneme ve sınavlara daha hazır olmanızı sağlayacaktır. İkincisi, eksik konularınızı ve derslerinize öncelik verin. İkinci döneme motivasyonunuz ve özgüveniniz yüksek başlamak için yarıyıl tatili çalışma programımızda eksik olan ders ve konularınıza öncelik vererek çalışmalısınız. Bunun için eksikliğini hissettiğiniz ders ve konular, günlere dağıtılarak bir program dahilinde çalışılmalıdır. Böylelikle ders ve konuların birbirleriyle bağlantılı olduğu düşünülürse ikinci döneme eksiksiz başlanabilir.

BİRAZ DA EĞLENCE: Öğrencilerin, tüm bunların yanında erteledikleri birçok etkinlik için yarıyıl tatili şansını iyi değerlendirmeleri de gerekiyor. Son yıllarda içerik ve sayıca artan tatil programları ve aktiviteleri, tiyatro- sinema- konserler, sportif faaliyetler, arkadaşlarla biraraya gelme, hobilere zaman ayırma, ailece planlanan geziler bu konuda en iyi yardımcılar gibi görünüyor. Tüm bu etkinlikler bir yandan öğrencilerin dinlenmesini, sevdikleri işlere zaman ayırarak mutlu olmalarını sağlar. Diğer yandan bilgi ve becerilerin gündelik yaşamla bağlantılarını kurarak, bir başka deyişle sosyal öğrenmeyle pekiştirilmesi gibi bir yarar da sağlayacaktır. Bu konudaki son sözümüz, kitap okumak; belki de bir tatilin olmazsa olmazı. Hem dersler, hem bireysel gelişim açısından yepyeni dünyaların kapılarını açması, tüm sınavların anlama- yorumlama temeline dayalı olması nedeniyle kitap okumanın öğrencilere sağlayacağı düşünce zenginliğinin önemi yadsınamaz.

ÇOCUKLARLA KALİTELİ VAKİT GEÇİRMEK İÇİN FIRSAT: Yarıyıl tatilinin, ailelerin çocuklarıyla kaliteli zaman geçirmeleri, başarının bir “takım oyunu” olduğu hissini yaşamaları açısından sihirli bir güce sahip. Günlük rutin ve telaşların bir kenara bırakıldığı, sınav-karne ilişkisinin dışında paylaşılan zamanlarla, onlara “psikolojik oksijen” sağlanarak, özgüvenli bir şekilde yol almaları sağlanabilir. Bu nedenle işleriniz ve şartlarınız ne olursa birleştiren, ortak başarı hissini yaşatan ve belki de yaşamı daha bir anlamlı kılan iletişimin gücünün sağladığı olanaklardan faydalanabilmenin yollarını aramalısınız.

Paylaş

Yorumlar kapatıldı

  • palembang4d
  • palembang4d
  • palembang4d
  • palembang4d
  • palembang4d
  • palembang4d