15 bin ÖYP’li kadrosunu kaybetti

0

Yaklaşık 15 bin ÖYP’li araştırma görevlisi isyanda. Çünkü geçtiğimiz 2 Eylül’de çıkan Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile üniversitelerden 2 bin 346, Milli Eğitim Bakanlığı’ndan da 28 bin 163 kişi ihraç edilirken bir başka değişiklik de araştırma görevlilerini kapsadı. Kararname ile 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’na da ek bir madde eklendi. Buna göre  tüm devlet üniversitelerinde 33/a kadrosu ile görev yapan ve Öğretim Üyesi Yetiştirme Programı (ÖYP) kapsamında atanan tüm ÖYP’li araştırma görevlileri 50/d maddesine geçirildi. Yani ÖYP’li bu araştırma görevlileri doktoralarını tamamladıktan sonra  yükseköğretim kurumlarında görevleri son bulacak. Üstelik aynı ek madde ile yurtdışında eğitimde ya da başta üniversitelerde eğitimde bulunanlar 15 gün içinde kendi üniversitelerine dönmek zorunda. Aksi halde atamaları otomatik olarak iptal edilecek.

ÖYP’Lİ 50 D OLMASIN KAMPANYASI

Kadroları değiştirilen araştırma görevlileri ise seslerini sosyal medya aracılığıyla duyurabilmek için “ÖYP50dolmasın” başlığıyla kampanyaya başladı. Araştırma görevlileri bu değişiklikle herkesin “FETÖ’cü olduğu” imajı oluştuğunu belirterek, “Suçlular cezalandırılacaksa binbir güçlükle elde ettiğimiz haklar biz suçsuz akademisyenlerin elinden neden alındı?” diyor.

Öğretim Elemanları Sendikası (ÖGESEN) Genel Başkanı Vahdet Özkoçak hiçbir ayrım gözetmeden tüm araştırma görevlilerinin kadrolarının değiştirilmesiyle “işsiz” kaldığını söyleyerek, şu açıklamayı yaptı:  

İKİ TİP ARAŞTIRMA GÖREVLİSİ VAR: Türk akademisinde iki tip araştırma görevliliği bulunmaktadır. İlki 2547 sayılı kanunun 33/a maddesi uyarınca atanan, ikincisi ise yine aynı kanunun 50/d maddesi uyarınca atanan araştırma görevlileridir.

BİRİ DEVAM EDER, BİRİ İŞSİZ KALIR: Her iki kadro da sözleşmeli kadrolar olmalarına rağmen temel bir farkları vardır. 33/a kadrosundaki araştırma görevlileri eğitimleri yani doktoraları bittikten sonra Arş. Gör. Dr. Olarak görevlerine devam etmekte iken 50/d maddesi kapsamındaki araştırma görevlilerinin görevleri ile ilişikleri kesilmekte yani işsiz kalmaktadırlar. Bir diğer deyişle 33/a kadrosu sınırsız süreli bir kadro iken 50/d sınırlı süreli bir kadrodur. YÖK’ün kısa süre önce kaldırdığı ÖYP (Öğretim Üyesi Yetiştirme Programı) kapsamında atanan araştırma görevlileri işte bu kadrolardan 33/a kadrosu uyarınca atanmaktaydılar.

6 BİN İÇİN UĞRAŞIRKEN: 02 Eylül 2016 tarihine kadar ülkemizde yaklaşık 6 bin 50/d kadrosunda araştırma görevlisi bulunmakta idi ve yıllardır bu kadronun tamamen kaldırılarak tek tip Araştırma Görevliliği kadrosu olması noktasında tarafımızdan çalışma yürütülmekteydi. Ancak 02.09.2016 tarihi itibari ile yayınlanan 674 sayılı KHK ile hiçbir ayrım gözetilmezsizin tüm ÖYP’li araştırma görevlileri 2547 sayılı kanunun 33/a maddesinden 50/d maddesi kapsamına geçirilmiş yani bir nevi kadroları, işleri ellerinden alınmıştır.

FETÖ MENSUBU OLARAK ALGILANMASINA NEDEN OLDU: Bu durum tüm ÖYP’li araştırma görevlilerinin FETÖ mensubu gibi algılanmasına sebep olmuştur. Birçok devlet büyüğümüzün kuru ile yaşın birbirinden ayrılacağını defalarca kez söylediği şu günlerde böyle bir değişikliğin yapılması bizlerde şok etkisi yaratmıştır. Binlerce masum genç akademisyen yine mağduriyetler, işsizlik, mobbing ve daha birçok sorunla yüz yüze kalmıştır.

HERKES AYNI KEFEYE KONDU: Elbette bu kadroları haksız işgal edenler var ise görevlerinden alınmalı ve gerekli yaptırımlar uygulanmalıdır. Ancak herkesin aynı kefeye konduğu bu karar ile suçlu suçsuz ayrımı yapılmamış, herkes mağdur edilmiştir.

ONLARI BELİRSİZ BİR SÜREÇ BEKLİYOR

Türk Eğitim Sen İstanbul İl Başkanı Hanefi Bostan da bu düzenleme ile ÖYP’li araştırma görevlilerinin kazanılmış haklarının ellerinden alındığını söylüyor. Bostan’ın açıklamaları da şöyle:

ONLARI YÖK GÖREVLENDİRDİ: 35’ inci madde uyarınca başka bir üniversitede veya yurtdışında yüksek lisans ve doktora yapmakta olan araştırma görevlileri, kendi üniversitelerinde yüksek lisans ve doktora eğitimi olmadığı için başka üniversitelere lisansüstü eğitimlerini tamamlamak için YÖK tarafından görevlendirilmişlerdir. Bu akademisyenleri belirsiz bir süreç beklemektedir. Başlamış oldukları bu eğitimlerinin akıbeti ne olacaktır? Verilen emekler harcanan kaynak ve zaman; ülkemizin kaynak israfından başka ne anlama gelmektedir?

NEDEN BÖYLE BİR DÜZENLEME YAPILDI? Bu düzenlemenin YÖK’ün önerisi doğrultusunda yapıldığı anlaşılmaktadır. Nitekim YÖK’ün daha önce yaptığı benzer düzenlemenin sendikamızın Danıştay nezdinde açtığı dava ile yürürlüğü durdurulmuştu. YÖK’ün böyle bir düzenlemeyi neden yaptığı anlaşılamamaktadır. Eğer FETO Terör Örgütüne mensup kişileri üniversitelerden uzaklaştırmaksa, zaten YÖK’ün böyle bir yetkisi vardır ve ikinci bir düzenlemeye de ihtiyaç bulunmamaktadır.

KHK İLE EKLENEN MADDE NE DİYOR?

EK MADDE 30- Öğretim Üyesi Yetiştirme Programı kapsamında 33 üncü maddenin (a) fıkrası uyarınca araştırma görevlisi kadrosuna atanmış olup, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte araştırma görevlisi kadrosunda bulunanların statüleri herhangi bir işleme gerek kalmaksızın 50’nci maddenin birinci fıkrasının (d) bendinde belirtilen statüye dönüştürülmüş sayılır ve bunlar hakkında söz konusu (d) bendi hükümleri uygulanır. Bu şekilde statüleri değiştirilen araştırma görevlilerinden 33 üncü maddenin (a) fıkrasına göre yeniden ataması yapılmayanların mecburi hizmet yükümlülükleri kaldırılır. 35 inci madde uyarınca başka bir üniversitede ve yurtdışında eğitimde bulunanlar, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üniversitelerinin talebi üzerine on beş gün içinde kendi üniversitelerine dönmek zorundadırlar. Bu süre içerisinde dönmeyenlerin atamaları iptal edilir.

Paylaş

Yorumlar kapatıldı

  • palembang4d
  • palembang4d
  • palembang4d
  • palembang4d
  • palembang4d
  • palembang4d