21’inci yüzyılda iş dünyası ne bekliyor? 21’inci yüzyılda hangi niteliklere sahip olmak gerekiyor? 21’inci yüzyılda hangi becerilere sahip gençler iş bulacak?
Tüm bu sorular başta fütüristler olmak üzere iş dünyasının da yanıtını aradığı soruların başında geliyor. Birçok kurum 21’inci yüzyılda hangi yeteneklerin geçerli olacağına, 21’inci yüzyılda hangi yeterliliklere sahip gençlerin iş bulacaklarına ilişkin çalışma yapıyor. Birçok ülke öğretim programlarını da 21’inci yüzyılda bireylerin sahip olması gereken yeterliliklerine göre yeniden düzenliyor.
Dünya Ekonomik Forumu’nun “Eğitim için Yeni Vizyon: Teknoloji Aracılığıyla Sosyal ve Duygusal Öğrenmeyi Teşvik Raporu da 21’inci yüzyılda iş dünyasının aradığı nitelikleri gözler önüne seriyor. İşte rapordan bazı notlar:
21’İNCİ YÜZYILDA ARANACAK NİTELİKLER NE OLACAK?
Rapora göre; öğrencilerin gelişimleri için gerekli bilgiyi sağlamalarında geleneksel eğitimin yetersiz kalmasıyla, insanların öğrendiği ve ihtiyaç duyduğu beceriler arasındaki uçurum giderek daha da belirginleşiyor.
• Yine aynı çalışmaya göre iş dünyası giderek daha fazla oranda yüksek kaliteli beceriler talep ediyor. Gençler bu gerçeğe uygun becerilere ne kadar erken ve güçlü sahip olurlarsa çalışma hayatında o kadar başarılı olacaklar.
• Bugünün iş adayları, temel olarak sosyal ve duygusal öğrenme (social and emotional learning – SEL) yoluyla geliştirilen beceriler ile birlikte çalışmak, iletişim kurmak ve sorunları çözmek zorunda. Geleneksel beceriler ile birlikte, bu sosyal ve duygusal yeterlilik öğrencileri gelişen dijital ekonomide başarılı olmaları için donatacak.
• Matematiksel düşünme, bilimsel farkındalık, bilişim becerileri, finansal okur-yazarlık, kültürel ve sosyal farkındalık, sorgulama-problem çözme, yaratıcılık ve meraktan oluşan bu beceri grubuna baktığımızda Türkiye’nin 100 üzerinden yüzde 41 seviyesinde olduğunu görüyoruz. Bu rakam Almanya için yüzde 78, Birleşik Krallık için ise yüzde 74. Özellikle sorgulama-problem çözme, yaratıcılık ve merak konularında almamız gereken çok yol var.
• Günümüzün teknololoji ve dijitalleşmeye dayalı dördüncü sanayi devrimi ile birlikte eğitimde temel yetkinliklerini kazanmanın ötesine geçmek daha önemli hale geldi. Problem çözme, eleştirel düşünme, yaratıcılık, insanları yönetme, diğer insanlarla eşgüdüm sağlayabilme, duygusal zeka, yargı ve karar verme, hizmet oryantasyonu, müzakere ve bilişsel esneklik gibi beceriler daha fazla önem kazanıyor. İlk Fırsat Programı çerçevesinde gençlerin STK’larda edindikleri deneyimin bu anlamda katkı sağladığını görüyoruz.
• Teknolojiyi yaşam boyu öğrenme ve değişen koşullara göre becerileri geliştirme amacıyla kullanabilmek yakın gelecekte nüfusun tamamı için bir ihtiyaç olacak ve bunu yapanlar daha avantajlı hale geçecek. Bu becerileri bir kez edinmek de yeterli değil, hayat boyu öğrenme mantığıyla sadece gençler değil hepimiz, eğer başarılı olmak istiyorsak kendimizi geliştirmeyi asla bırakmamak durumundayız. İlk Fırsat mentörlük programı da bu çerçevede gençlere kendilerini geliştirme yolunda bir vizyon kaandırmak amacıyla planlandı ve yürütülüyor.
• Genç nüfusa bu becerileri kazandırmada yetersiz kalan toplumlar dördüncü sanayi devriminde geri kalma riskiyle karşı karşıya olacaklar. Biz de Türkiye’de gençlerimize 21’inci yüzyılda iş dünyasının ihtiyaç duyduğu yetkinlikleri kazandırmak, iş yaşamında başarılı olmalarınıve dünyadaki rekabette yerlerini almalarına katkıda bulunmak için gerekenleri yapmalıyız.
• Dünya Ekonomik Forumu’nun 21. Yüzyıl Becerileri çalışmalarına göre iş dünyası giderek daha fazla oranda yüksek kaliteli beceriler talep ediyor.
Kaynak: Esas Sosyal, İlk Fırsat Projesi
