Öğretmen açığı 125 bini buldu ve 2016-2017 öğretim yılı öğretmen açıklarıyla başlıyor. Milli Eğitim Bakanlığı’ndan (MEB) atılan ve açığa alınan öğretmen sayısı yaklaşık 50 bin olurken, öğretmen açığı da 125 binlere dayandı.
Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk kamu sektöründe yaşanan öğretmen ve memur açığına değinerek, “KHK’ da ismi çıkmayan tüm memurlar kamu ihtiyaçları dikkate alınarak hemen göreve iade edilmeli, inceleme gerekliyse görevde yapılmalıdır” dedi.
İşte Koncuk’un öğretmen açığı ve yeni öğretim yılının sorunlarıyla ilgili yaptığı açıklamalar:
125 BİN ÖĞRETMEN AÇIĞI: Geçen yıl 75 bin ücretli öğretmen vardı, buna 50 bin eklersek şuan 125 bin öğretmene ihtiyaç var. KHK’da ismi olmayan 15 bin öğretmen hemen göreve iade edilmeli, ille soruşturma inceleme yapılacaksa görevde yapılmalıdır. Öğretmensiz olmaz.
SÖZLEŞMELİ ÖĞRETMENE KARŞIYIZ: Bilindiği gibi Milli Eğitim Bakanlığı KHK yayınlayarak yeniden sözleşmeli öğretmenliği getirdi. 2011 yılının Haziran ayında kaldırılan sözleşmeli öğretmenliğin geri getirilmesi, bu öğretmenlerin alımının mülakat ile yapılması eğitim camiasında infial yarattı.
ÖĞRETMEN MÜLAKATLA ALINMAZ: Öğretmenlerin mülakat ile sözleşmeli olarak atanmasını doğru bulmuyoruz. Sözleşmeli ve mülakat sistemi ne doğuda ve mahrumiyet bölgelerinde öğretmen tutmanın yoludur, ne de Fetö ya da diğer bölücü örgütlere üye insanları tespit edebilmenin yoludur. Öğretmenlerçok sıkı bir güvenlik taramasından geçirildikten sonra KPSS puan üstünlüğüne göre kadrolu olarak atanmalıdır. Zira doğuda, mahrumiyet bölgelerinde öğretmen tutmanın yolu bellidir. Siz öğretmenlere zorunlu hizmet tazminatı ödeyin, bakın bakalım o bölgelerde öğretmen açığı kalıyor mu? Yine amaç, öğretmenlerin performanslarını ölçmek ise, o halde neden kadroya alınmaları için 4 yıl boyunca bekleyeceklerdir? Zaten öğretmenler 1 yıllık bir performans sürecinin ardından kadroya alınmaktadır. 1 yıllık süre, performansın belirlenmesi için yeterli değil midir? Milli Eğitim Bakanlığı’nda bir paralel yapı temizlenirken, yeni bir paralel yapı yaratılmaması noktasında gayret sarfedilmesi olmalıdır.
YÜKSEK PUANLILAR ATANAMAZKEN: Mülakat ile birlikte KPSS’de yüksek puan alanlar atanamazken; daha düşük puan alanların atanması kolaylaşmaktadır. Mülakatla öğretmen alımlarında torpil listeleri elden ele dolaşması, siyasi partilerin il ve ilçe teşkilatlarının devreye girmesi, adamını bulanın sözleşmeli öğretmen olması kaçınılmaz olabilecektir. Sözleşmeli öğretmenlere okullarda baskı uygulanacak, dayatmalarda bulunulacak, ‘Şu sendikaya üye ol ya da şu sendikaya üye olursan kadroya alınırsın, üye olmazsan kadroya alınmazsın’ denilecektir. Sözleşmeli öğretmenlik iş güvencesiz bir çalışma yöntemidir. İş güvencesi olmayan, kaderi amirinin iki dudağı arasında olan, kadroya geçmek için yıllarca bekleyecek olan bu insanlarla köle pazarı oluşturulacaktır.
DERSHANE ÖĞRETMENLERİ ATAMASI: Dershanelerde ya da etüt merkezlerinde 6 yıl çalışan öğretmenler KPSS şartı aranmaksızın sözleşmeli öğretmen olarak atanacaktır. Sözleşmeli öğretmen alımlarında en yüksek KPSS puanına sahip 3 katı aday sözlü sınava alınacakken, dershane ya da özel etüt öğretmenlerinin atanmasında hiçbir şekilde KPSS şartı aranmaması haksızlık içinde yeni bir haksızlık doğurmaktır.
100 BİN ÖĞRETMEN ALINMALI: Türkiye’ de ücretli öğretmen sayısı 75 bin civarındadır. Ücretli öğretmen alımı eğitimimizi geriye götüren bir uygulamadır. 2016 yılının sonuna kadar 50 bin öğretmen alımı daha yapılmalı. Ayrıca öğretmen açığını kapatmak için 2017 yılında da 100 bin öğretmen alımı gerçekleştirilmelidir.
