Öğretmen ataması 20 bin değil, 100 bin olmalı. Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz’ın 2018 yılında öğretmen ataması için ayrılan kadroyu 20 bin olarak açıklaması eğitimciler tarafından yetersiz bulundu. Eğitimciler, 100 bin öğretmen açığı olduğunu söyleyerek, öğretmen ataması için de 20 bin değil, 100 bin olmalı diyor.
Geçtiğimiz 5 Kasım Pazar günü TEOG yerine gelen yeni sistemi açıklayan Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz öğretmen açığı ve öğretmen ataması ile ilgili soruları da yanıtladı. Öğretmen açığının 100 bin olduğunu söyleyen Yılmaz öğretmen ataması ile ilgili soruya da şu yanıtı verdi: “Önümüzdeki yıl, 20 bine yakın öğretmen alacağız. 20 bine yakın öğretmenin alımı için şubatta bir duyuru yapıyoruz. Muhtemelen mayısta sınavlarını yaparız, haziran-temmuzda da atamasını gerçekleştiririz.”
ÖĞRETMEN ATAMASI 20 BİN DEĞİL, 100 BİN OLMALI
Eğitimciler ise atama için 20 binin yeterli olmayacağını, öğretmen açığının 100 bin olduğunu bunun için de 100 bin kadro olması gerektiğini söylüyor. Eğitimciler atanamayan öğretmen sayısının da 438 binin üzerinde olduğuna dikkat çekerek, “Bu durumda 20 bin öğretmen ataması yetersiz” diyor.
HANGİ YARAYA MERHEM OLACAK?
Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim -Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, 20 bin öğretmen ataması ile ilgili olarak, “20 bin atama ile hangi yaraya merhem, hangi derde deva olacaksınız?” dedi. Koncuk’un açıklamaları şöyle:
ÖĞRETMEN AÇIĞI 100 BİNİN ÜZERİNDE
100 bin öğretmen açığı var. Bunu bakan söylüyor. Buna karşılık 20 bin atama yapılacak. Bu sayı öğretmen ihtiyacını karşılamayacağı gibi atama bekleyen öğretmen adaylarının beklentilerini de karşılamayacak. Bakanlık öğretmen açığını gidermek için 81 ilde 63 bin 829 ücretli öğretmen çalıştırıyor. Ücretli öğretmenlerin 8 bin 484’ü öğretmenlik formasyonu olmayan iki yıllık meslek yüksek okulu mezunlarından oluşuyor.
ÖĞRETMENLİK FORMASYONU OLMAYANLAR GÖREV YAPIYOR
Öğretmenlik mesleği için gerekli pedagojik formasyona sahip olmayan kişilerin ücretli öğretmenlik yapmamaları gerek. Bu insanların aylık ücretinin asgari ücreti bile bulmadığını ve güvenceden yoksun olduklarını düşündüğümüzde, bunun bizzat Bakanlık eliyle gerçekleştirilmesi tüyler ürperticidir. Üstelik ücretli öğretmenlik süreklilik arz etmediğinden, eğitim öğretim yılı içinde bile çocuklar öğretmensiz kalabilmektedir. Torpili olan rahatlıkla ücretli öğretmen de olabilmektedir. Hal böyle olunca, ücretli öğretmenlik görevlendirmesi yaparak, okullarda verim ve kalitenin düşmesini nasıl içinize sindiriyorsunuz? Niteliksizliğe nasıl zemin hazırlarsınız?”
“100 BİN ÖĞRETMEN ATAMASI OLMALI”
Gelecek yıl 100 bin kadrolu öğretmen ataması yapılması gerek. Öğretmen ihtiyacı karşılanmadığı sürece de hangi sistemi getirirseniz getirin, hangi müfredatı hayata geçirirseniz geçirin, dünya ülkeleri ile rekabet edemezsiniz.”
