Öğretmenler: Öğrenciler mutsuz okula gelmiyor

0

Öğretmenler: Öğrenciler mutsuz okula gelmiyor. Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) 277 bin 188 liselerde görevli öğretmenler ile yaptığı ankete göre imam hatip, mesleki ve teknik liselerinde öğretmenlerin yaklaşık yarısı, Karadeniz ve İç bölgelerinde ise yaklaşık yüzde 40’ı “öğrencilerin okulda mutsuz oldukları için devamsızlık yaptığını” düşünüyor.

MEB, 2015-2016 eğitim öğretim yılında resmi örgün liselerde görevli 277 bin 188 öğretmenle anket yaptı. “Öğrenci devamsızlığı”, “akademik başarı”, “temel liselere geçiş”, “teknolojinin amacına uygun kullanımı”, “öğrenci disiplin durumu”nun araştırıldığı “Ortaöğretim İzleme ve Değerlendirme Raporu 2016” yayımlandı.

İşte rapordan başlıklar:

ÖĞRETMENLER DEVAMSIZLIK KONUSUNDA NE DİYOR?

Raporda “öğrenci devamsızlığı” bölümünde, spor lisesi, güzel sanatlar, imam hatip, mesleki ve teknik liseleri okul türlerinde öğrenci devamsızlığının önemli bir gündem oluşturmasına karşın, bunu azaltmaya dönük beklenen düzeyde hedef belirlenmediğine işaret edildi. Raporda, öğretmenlerin önemli bir bölümünün, “öğrencilerin devamsızlık konusunda yeteri kadar bilgilendirildiğini” düşündüğü, benzer biçimde “öğrencilerin okulda mutsuz oldukları için devamsızlık yaptığı” görüşüne katılmadığı belirtildi.

AKADEMİK BAŞARI AÇISINDAN KENDİNİ BAŞARISIZ GÖRÜYOR

“Öğretmenlerin yaklaşık 3’te 1’i öğrencilerin kendilerini akademik açıdan başarısız algıladıkları için devamsızlık yaptığını düşünmektedir. Yüzde 70’i ise öğrencilerin keyfi olarak devamsızlık yaptığını düşünmektedir. Öğretmenlerin sınırlı bir bölümü (yüzde 21), öğrencilerin akran baskısı, zorbalık, şiddet gibi nedenlerden ötürü devamsızlık yaptığını düşünmektedir.

YGS’DEN SONRA DEVAMSIZLIK BAŞLIYOR

Öğretmenlerle yapılan görüşmelerde elde edilen bulgulara göre, öğrencilerin önemli bir bölümü farklı gerekçelerle YGS’den sonra sürekli bir biçimde devamsızlık yapmaktadır. Öğrencilerin bir bölümü yalnızca YGS puanıyla bir yükseköğretim programına yerleşmeyi planladığı için (LYS’ye katılmayacak öğrenciler) resmen olmasa bile fiilen okuldan mezun olduğunu düşündüğü için devamsızlık yapmaktadır. LYS’ye katılacaksa bu durumda sınava hazırlanmak için devamsızlık yapmaktadır. Bu sonuç okul-yükseköğretime geçiş sınavları ilişkisini ortaya koyması bakımından çarpıcıdır.”

DERS DÜZEYİNDE DEVAMSIZLIK GETİRİLSİN

Öğrenci devamsızlığına ilişkin “öneriler” bölümünde ise öğrencilere verilen devamsızlık gün sayısının, sınıf düzeylerine göre farklılaştırılabileceği kaydedildi.

Bu anlamda YGS’den dolayı 12. sınıfların, diğer sınıflardan farklı düşünülmesi gerektiği vurgulanan raporda, buna örnek olarak da 9, 10 ve 11. sınıfta özürsüz olarak toplamda 20 gün, 12. sınıflarda toplamda 30-40 gün devamsızlık hakkı verilebileceği ifade edildi.

Öğretmenler öğrencilere tanınan devamsızlık hakkının, her ders için belirli bir ders saatiyle sınırlandırılması görüşünü de dile getirdi. Bu sayede haftanın belirli bir gününde veya gün içinde belirli dersler için sürekli yapılan devamsızlıkların önlenebileceğine işaret edilen raporda şöyle denildi:  “Örneğin matematik dersinde bir eğitim öğretim yılında derslerin yüzde 15’inden daha fazla devamsızlık yapan öğrencilerin, bu dersten başarısız sayılmaları yönünde bir değişiklik söz konusu olabilir.” görüşüne yer verildi.

Raporda, temel liselere ve özel okullara yönelik rehberlik ve denetim uygulamalarında devamsızlığın takibi konusuna da daha fazla ağırlık verilmesi gerektiği belirtildi.

DERS SAATLERİ AZALTILSIN ÖNERİSİ

MEB’in raporunda, akademik başarıya ilişkin tespitler de yer aldı. Buna göre, her okul türünde araştırmaya katılan öğretmenlerin yarısından fazlası, “ders saatinin azaltılarak sosyal, kültürel ve sportif etkinliklere ayrılan zamanın artırılmasının” akademik başarıyı olumlu etkileyeceği görüşüne katıldı. Ama fen lisesinde bu görüşe katılan öğretmen oranı daha az oldu.

ÖĞRETMENLER: NOT DIŞINDA ÖDÜL OLSUN

Araştırmaya katılan öğretmenlerin yüzde 92’si, “notların dışında verilecek ödüllerin akademik başarıyı olumlu etkileyeceği” görüşüne katıldı. Güzel sanatlar ve spor liselerinde ise bu görüşe katılmayan öğretmen oranının görece fazla olduğu tespit edildi.

Akademik başarı için “öneriler” bölümünde, şunlar kaydedildi:

“Ön öğrenmelerin yeterliliğini belirlemek amacıyla ortaokul ve lise öğretim programlarının ne düzeyde uyumlu olduğu araştırılabilir. Öğrenci başarısını etkileyen önemli bir değişken olarak görülen okul ortamlarının özellikleri, bu amaç doğrultusunda incelenerek gerekli düzenlemeler yapılabilir. Aile özellikleri belirlenerek gerekli görülen velilerin aile eğitim programlarına katılmaları teşvik edilebilir. Ortak sınav uygulamasının sonuçları okul türü bağlamında ele alınarak yeniden düzenlenebilir. Sosyal, kültürel ve sportif etkinliklerin gerçekleştirilebilmesi için gerekli fiziki yapı ve malzeme teminine yönelik olarak Gençlik ve Spor ile Kültür ve Turizm bakanlıklarıyla merkezi ve yerel düzeyde yapılan protokoller artırılabilir. Öğrencilere notların dışında hangi ödüllerin, hangi durumlarda verilebileceğine ilişkin ayrıca bir araştırma yapılabilir.”

TEMEL LİSELERE NEDEN GEÇİYORLAR?

“Temel liselere geçişler, okuldaki başarıyı olumsuz etkilemiştir” maddesine olumlu görüş belirten öğretmen oranı, yüzde 51 olarak belirlendi. Raporda, buna ilişkin “Bu durum temel liselere geçiş yapan öğrencilerin, okulun en iyi öğrencileri olmasa da iyi öğrencileri olduğunu ve bu geçişlerin okuldaki başarıyı olumsuz etkilediğini göstermektedir.” değerlendirmesine yer verildi.

Öğrencilerin temel liselere geçiş nedenleriyle ilgili maddelere yer verilen raporda, “Temel liselere geçişlerin öğrenciler açısından en önemli nedeninin devamsızlık konusunda sorun yaşamamak ve yüksek not almak olduğu ifade edilebilir.” değerlendirmesinde bulunuldu.

Raporda, okullarda yapılan destekleme ve yetiştirme kurslarının, öğrenci ihtiyaçlarını karşılama düzeyine ilişkin bilgiler de yer aldı. “Okullarda yapılan destekleme ve yetiştirme kursları, temel liselere geçişleri azaltmıştır” maddesine olumlu görüşler genel toplamda yüzde 53 iken, bu oran sosyal bilimler liselerinde yüzde 57, fen liselerinde ise yüzde 78 olarak belirlendi.

TEMEL LİSELERDE NOTLAR ABARTILIYOR

Öğretmenlerin temel liseler ile ilgili görüşleri şöyle:

“Temel liselerle ilgili en önemli sorun olarak, bu liselerdeki öğrencilerin notlarının abartıldığı ifade edilmektedir. Bu sorunun giderilmesi için özel öğretim kurumları tarafından denetimler artırılmalıdır. Temel liselere geçişleri önlemek için okullardaki destekleme ve yetiştirme kurslarının niteliğini artırmak gerekir. Dershane mantığıyla çalışan temel liselerin en önemli avantajı bol soru çözmeleridir. Bu durum öğrencilerin temel liseye geçişlerini artırmaktadır. Bunu azaltmak için EBA’daki kazanım kavrama testlerinin nicelik ve nitelikleri artırılmalıdır.”

ÖĞRETMENLERE TEKNOLOJİ EĞİTİMİ VERİLMELİ

Bakanlığın araştırmasında, “teknolojinin amacına uygun kullanımına” ilişkin de ortaya çıkan tespitlere ilişkin önerilere yer verildi. Bu kapsamda, yeni teknolojilerin eğitim amaçlı kullanılması ve buna paralel olarak yeni projelerin hayata geçirilmesinde başarı sağlanabilmesi için öncelikle bilgisayar okuryazarlığının yaygınlaştırılması ve öğretmenlere yönelik ilave eğitimlerin sunulmasının büyük önem taşıdığı belirtildi.

Fatih projesine yönelik olarak gerek akıllı tahtaların kullanımı gerekse EBA’nın içerik ve kullanımına ilişkin dile getirilen sıkıntıların büyük bir kısmının, teknolojinin etkin kullanılamamasından kaynaklandığı görüşü öne çıktı.

DİSİPLİN SORUNLARI SPOR VE KÜLTÜREL ETKİNLİKLE AŞILIR

Raporda, “Disiplin sorunlarının azaltılması için yapılması gereken en önemli şey, ortaöğretim kurumlarındaki öğrencilerin sosyal, kültürel ve sportif etkinliklere daha fazla yönelmelerini sağlamaktır. Araştırma sonucundan elde edilen bulgular, enerjisini bu tarz faydalı alanlara kanalize eden öğrencilerin daha az disiplin olayına karıştığını göstermektedir.” bilgisine yer verildi.

Disiplin sorunlarının fazla yaşanmasında etkili bir diğer faktörün, okulun çevresel özellikleri olduğuna işaret edilen raporda, “Nispeten şehir dışında olan ve merkezdeki çarşı, kafe ve dış etkenlere açık yerlerden uzak okullarda daha az disiplin sorunları yaşanmaktadır. Bu doğrultuda, okulların merkezden uzak alanlara konumlandırılması bir çözüm olabilir.” değerlendirmesinde bulunuldu.

 

Paylaş

Yorumlar kapatıldı

  • palembang4d
  • palembang4d
  • palembang4d
  • palembang4d
  • palembang4d
  • palembang4d