Uluslararası öğrenci sayısı nasıl artar?

0

Uluslararası öğrenci sayısı nasıl artar? Birçok ülke bu sorunun yanıtını ararken, ülkelerindeki uluslararası öğrenci sayısını artırmanın peşinde. Çünkü uluslararası eğitim bir küresel pazara dönüşmüş durumda. Şu anda 4 milyonun üzerinde genç kendi ülkesi dışında bir başka ülkede eğitim alıyor. Bu rakamın önümüzdeki yıllarda 8 milyonu bulması bekleniyor.

YÖK 2016 verilerine göre Türkiye’de uluslararası öğrenci sayısı 95 bini buldu. Ancak yurtdışına en fazla öğrenci gönderen ülke olarak bu sayının daha da artması gerektiği vurguluyor.

REKTÖRLER YOL HARİTASINI HAZIRLADI
Üniversitelerarası Kurul Başkanlığı (ÜAK) tarafından hazırlanan “Türkiye’de Yükseköğretim ve Uluslararasılaşma” başlıklı raporda, Türkiye’de eğitim gören uluslararası öğrenci sayısının artırılması için tavsiyeler yer aldı.
İstanbul Üniversitesi, Yıldırım Beyazıt Üniversitesi, Ardahan Üniversitesi, Anadolu Üniversitesi, Atatürk Üniversitesi, Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi ve İstanbul Bilgi Üniversitesi rektörlerinin yer aldığı komisyonun açıkladığı rapor, Türkiye’ye daha fazla uluslararası öğrenci gelmesi konusunda yapılması gerekenleri, yurtdışına giden öğrencilerle, yurtdışından Türkiye’ye eğitim görmek için gelen öğrencilere dair istatistikleri kapsıyor.

GÜVENLİK TERCİH SEBEBİ
Raporda, uluslararası öğrencilerin gidecekleri ülke ve üniversite seçimini etkileyen faktörlerin başında, gidecekleri ülkenin refah ve güvenlik seviyesi, saygınlığı, eğitim süresince yapacakları harcamanın miktarı, burs ve barınma olanakları gibi desteklerin varlığı, vize işlemlerinde kolaylık, diploma denkliği gibi unsurların olduğu belirtildi.

Öğrenciler iş bulmada kolaylık, gideceği ülkenin dilini bilmesi, tarihi, siyasi, kültürel bağlar, eğitim sunan ülkenin eğitim sisteminin kalitesi ve bilinirliği faktörlerini de göz önünde bulunduruyor.

Uluslararası öğrencilerin İngilizce eğitim veren üniversitelere sahip olan ülkeleri daha fazla tercih ettiğine vurgu yapılan raporda, en çok öğrenciyi Asya ülkelerinin gönderdiği belirtildi.

FARKLI DİLLERDE PROGRAMLAR OLMALI
ÜAK’ın raporunda, uluslararası öğrencileri Türkiye’ye çekmek için kültürel, siyasi ve tarihi bağlar olan ülkelere yönelmek gerektiğine şöyle dikkat çekildi: “Kültür coğrafyamız olarak tanımlayabileceğimiz Balkanlar, Lübnan’dan Portekiz’e dek Akdeniz dünyası, Kuzey Afrika, Kızıldeniz, Kafkaslar ve Karadeniz kıyısındaki ülkeler uluslararasılaşma alanında işbirliği yapabileceğimiz bölgeler olarak hedeflenebilir. Coğrafi olarak yakın olmasak da siyasal ve ekonomik ilişkide olduğumuz Güney Kore, Çin, Endonezya, Malezya, Pakistan, Hindistan gibi ülkeler ve İslam Teşkilatı ülkeleri de dikkate alınmalıdır.” denildi.

Uluslararası öğrenciler tarafından tercih edilmek için Türkçe ve İngilizce dışında Çince, Korece, Rusça, Kazakça, Arapça gibi dillerde program açılmasının gerekliliğine işaret edildi.

KENDİ DİLLERİNDE TEZ YAZMA HAKKI
Komisyon raporunda, yabancı öğrencilerin devam ettikleri program Türkçe dahi olsa yabancı dilde yüksek lisans ve doktora tezi yazabilmelerine olanak tanınması gerektiğini belirtti.

“Birçok üniversitemizde eğitim dili Türkçe olduğundan, uluslararası öğrenciler açısından dile hakimiyet özel bir önem kazanmaktadır” denilen raporda, uluslararası öğrencilerin dersleri takip edebilmesi ve tez yazabilecek düzeyde Türkçe öğrenebilmelerine yönelik sorunların çözümü için çalışmalar yürütülmesi gerektiğini ifade edildi.

BURS VE YARDIMCI ÖĞRENCİLER
Öğrenim kredisi ve burs olanaklarının yabancı uyruklu öğrenciler için de kullanılması uluslararası öğrenci saysının artırılmasında büyük önem taşıyor. Raporda, uluslararası öğrencilerin Türkiye’ye adapte olabilmeleri için yardımcı öğrencilerin seçilmesi ve bunlara kısmi zamanlı çalışan türünde teşvikler getirilmesi gerektiğinin altı çizildi.

ULUSLARARASI ANLAŞMALAR GELİŞTİRİLMELİ
Uluslararası anlaşmalar ve değişim programları öğrencilerin yurt dışı tercihlerini doğrudan etkiliyor. AB ülkeleri ile Erasmus programı çerçevesinde süren ilişkilerin geliştirilmesi gerektiğini vurgulayan komisyon, Türkiye’nin yükseköğretim sisteminin ve Türkiye’deki üniversitelerin yurt dışında tanıtılmasının gerekliliğine işaret etti. Raporda, “Uluslararası fuarlara katılmak, yabancı dilde web sayfaları ve broşürlerle Türk üniversitelerinin dünyada görünür olmasını sağlamak son derece önemlidir. Bunun yanında uluslararası görünürlük URAP ve QS verilerinde üniversitenin listelenmesi ve EUA, WDOMS, Coimbra gibi uluslararası ağlara üyeliklerle de desteklenmelidir” ifadeleri yer buldu.

OECD İSTATİSTİKLERİ NE SÖYLÜYOR?
Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) istatistiklerinden yararlanılan araştırmada 2013 yılında lisans ve eşdeğer seviyedeki programlarda uluslarası kayıtlı öğrencilerin yüzde 1’inin Türkiye’de olduğu belirtildi. Türkiye’deki yüksek lisans ve doktorada ise öğrencilerinin yüzde 4’ünün uluslararsı öğrenci olduğu görüldü. Uluslararası öğrenciler tarafından en fazla tercih edilen ilk 20 ülke listesinde 2000 yılında 17 bin 654 öğrenci ile 17. sırada yer alan Türkiye, 2012’de ise ilk 20’ye giremedi.

Prof. Dr. Mahmut Özer’in başkanlığını yürüttüğü, Prof. Dr. Metin Doğan, Prof. Dr. Ramazan Korkmaz, Prof. Dr. Naci Gündoğan, Prof. Dr. Hikmet Koçak, Prof. Dr. Filiz Kılıç ve Prof. Dr. Mehmet Durman’ın yer aldığı ÜAK komisyonu raporunu 2016’nın haziran ayında tamamlamıştı.

PROF. DR. ÖZER: TANITIM KONUSUNDA KÖTÜYÜZ
Üniversitelerarası Kurul eski Başkanı Bülent Ecevit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Özer, Türkiye’deki uluslararası öğerenci sayısının artırılması için Ekonomi Bakanlığı, Yükseköğretim Kurulu ve Yunus Emre Enstitüsü’nün ortak çalışmalarla tanıtım ve oryantasyon faaliyetlerinde bulunması gerektiğine dikkat çekti. Özer, “Eğitim konusunda iyiyiz ancak tanıtım konusunda kötüyüz. Tanıtım çalışmalarını artırarak nitelikli öğrencileri Türkiye’ye çekmeliyiz” dedi.

LİSANSÜSTÜ EĞİTİME YOĞUNLAŞMAK GEREK
Başta İngilizce, Almanca ve Arapça gibi dillerde uluslararası öğrenciler için araştırma kapasitesinin geliştirilmesinin önemine dikkat çeken Özer, dünya genelinde uluslararası öğrencilerin daha çok yüksek lisans ve doktora seviyesinde yurt dışını tercih ettiğini hatırlattı. Türkiye’ye gelen yabancı öğrencilerin büyük bölümünün lisans öğrencisi olduğunu vurgulayan Özer, yüksek lisans ve doktora öğrencilerinin Türkiye’yi tercih etmesi için çalışma yürütülmesi gerektiğini belirtti. Özer “Özellikle Uzakdoğulu öğrenciler yurt dışında eğitim görmeyi tercih ediyor. Bu öğrencilerden Türkiye’ye gelenler de var. Ancak sayıları düşük” diye konuştu.

Köklü üniversitelerin uluslararası öğrenci sayılarının artırılması gerektiğini söyleyen Özer, “Gelişmiş dünya üniversitelerinde yüzde 30, yüzde 40 civarında uluslararası öğrenci var. Türkiye’deki köklü üniversitelerde ise bu oran düşük. Bu konuda sorumluluk sadece üniversitelerde değil. Devletin bu konudaki politikaları da geliştirilmeli” diye konuştu.

Paylaş

Yorumlar kapatıldı

  • palembang4d
  • palembang4d
  • palembang4d
  • palembang4d
  • palembang4d
  • palembang4d