Yurtdışına yüksek lisans için öğrenci gönderilmeyecek mi? Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Bakan Yardımcısı Mustafa Safran’ın yurtdışı eğitimle ilgili açıklamaları bundan sonra Türkiye’nin yurtdışı eğitim politikasının değişeceğinin sinyallerini de verdi. Safran, belli branşlar dışında yurtdışına yüksek lisans için öğrenci gönderilmeyeceğini açıkladı. Yurtdışına yüksek lisans için değil, bundan sonra doktora için öğrenci gönderilecek. Bu öğrenciler de Avrupa ve Uzak Doğu ülkelerine yollanacak. Yani ABD, yurtdışı eğitimde Türkiye’nin gündeminde olmayacak.
YURTDIŞINA YÜKSEK LİSANS İÇİN ÖĞRENCİ GÖNDERİLMEYECEK Mİ?
Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Safran Eğitim Bir Sen’in hazırladığı “Yükseköğretime Bakış 2018: İzleme ve Değerlendirme Raporu”nun açıklandığı toplantıda konuştu. Safran konuşmasında hem vakıf üniversitelerini ilgilendiren önemli açıklamalar yaptı hem de yurtdışı eğitimle ilgili.
İşte Safran’ın konuşmasından satır başları:
YÖK’E TEKLİF GÖTÜRÜLECEK
Yükseköğretim Kurulu’na (YÖK), Türkiye’nin ekonomik tablosunu da göz önüne alarak yurtdışında lisansüstü eğitim konusunda bir çalışma teklif edeceğiz. En iyi üniversitelerimizde yüksek lisanslarını yapacaklar, sonra doktora için yurtdışına göndereceğiz. Bizim bundan yıllık kazancımız ABD için 20 milyon dolar. Türkiye’nin ali menfaatleri gereği ve dış politikada takip ettiği boylam ve enlem doğrultusunda öğrencileri, Avrupa’ya ve Uzakdoğu’ya yönlendireceğiz.
ABD’YE 35 MİLYON DOLAR ÖDENİYOR
1416 sayılı Ecnebi Memleketlere Gönderilecek Talebe Hakkında Kanun kapsamında, 2005’e kadar 76 yılda 9 bin 689 kişi son 10 yılda ise 15 bin 900 kişi eğitim için yurtdışına gönderildi. Yarın YÖK Başkanı ile bu konuyu görüşeceğiz. ABD’ye yıllık yurt dışı yüksek lisans ve doktora öğrencileri için ödediğimiz para 35 milyon dolar. Bunu çok reel bir rakam olarak görmüyoruz ve öğrenciler de bize göre rasyonel bir gelişim de göstermiyor. Türkiye Cumhuriyeti’nin bize yüklediği bir vebal bu ekonomik olarak. Genelde birleşik doktora yaptırıyorlar, yani yüksek lisansları ve doktorayı birleşik yaptırıyorlar. Yüksek lisansları genel anlamda son derece basit tutuyorlar. Doktorada biraz sıkıyorlar.
YÜKSEK LİSANSI TÜRKİYE’DE YAPTIRACAĞIZ
Yükseköğretim Kurulu’na, Türkiye’nin ekonomik tablosunu da göz önüne alarak bir çalışma teklif edeceğiz. Yüksek lisansı burada yaptıracağız. Bir istisnası var, çok spesifik branşlar var. Türkiye’deki üniversitelerde yüksek lisans olarak açılmamış branşlar var. Bunlar dışında hiçbir öğrenciyi yüksek lisans için eğitim, işletme, iletişim, öğretmenlik, mühendislik gibi alanlarda yurt dışına göndermeyeceğiz. En iyi üniversitelerimizde yüksek lisanslarını yapacaklar, sonra doktora için yurt dışına göndereceğiz. Bizim bundan yıllık kazancımız 20 milyon dolar.
NEDEN ABD’YE GİDİYORLAR?
Parametrelere bakıldığında ‘Neden ABD?’ sorusuna çok mantıklı bir cevap bulamadık. Avrupa’daki üniversitelerin kalitesini hepimiz biliyoruz. Dolayısıyla bundan sonra biz Türkiye’nin ali menfaatleri gereği ve dış politikada takip ettiği boylam ve enlem doğrultusunda öğrencileri, Avrupa’ya ve Uzakdoğu’ya yönlendireceğiz. Bu hem ekonomik kaynaktır hem de çocuklarımızın belki kültürel anlamda da kendisi gibi olabilme ve kalabilme noktalarında da bunun daha faydalı olacağına inanıyoruz. Yarın bunu YÖK Başkanı ile uzun uzadıya konuşacağız.”
VAKIF ÜNİVERSİTELERİ DEVLETTEN DEVŞİRİYOR
Dünyanın hiçbir ülkesinde Türkiye’deki gibi yükseköğretimde büyük bir sıçrama bulunmuyor. Vakıf üniversitesinin, devlet üniversitesinin kaynağından insan devşiriyor. Onun için aslında vakıf üniversitelerine konulacak şartlardan birisi bu. ‘Öğretime başlamadan önceki süreçte 20 alanda asistanı yurt dışına gönder, yetişti.’ diyeceksiniz. Vakıf üniversitelerinin Türkiye’deki statüsü gözden geçirilmeli.